Bunlar tartışılacak veya yorum yapılacak konular değil. Allah'ın emirleri, inanan herkes için geçerlidir.
Talâk Suresi 7. ayet: İmkanı geniş olan, nafakayı imkanlarına göre versin. Rızkı daralmış bulunan da nafakayı, Allah'ın kendisine verdiğinden versin. Allah hiç kimseye gücünün yettiğinden başkasını yüklemez. Allah daima bir güçlükten sonra bir kolaylık yaratır.
Nisa Suresi 34. ayet: Erkekler kadınlar üzerinde kavvamdır/gözetmendir. Çünkü Allah bazılarını diğer bazılarından üstün kılmıştır. Bir de ailenin geçimini temin etmek erkeğe aittir.
Bakara Suresi 233. ayet: Ve [boşanmış] anneler, eğer emzirme müddetini tamamlamak istiyorlarsa, çocuklarına iki tam yıl bakabilirler; onların yeme-içme ve giyimlerini uygun bir şekilde temin etmek, çocuğun babasına düşer. Hiç kimse, taşıyabileceğinden daha fazlasıyla yükümlü tutulamaz: Ne anneye çocuğundan dolayı eziyet çektirilsin, ne de çocuğundan dolayı babasına. Ve [babanın] mirasçısına da aynı görev düşer. Ve eğer [anne-baba], her ikisi, [anne ile çocuğun] ayrılmasına karşılıklı rıza ve danışma ile karar verirlerse, [bundan dolayı] onlara bir günah yoktur; ve eğer çocuğunuzu süt annelere emanet etmeye karar verirseniz, teslim edeceğiniz çocuğun emniyetini uygun bir şekilde sağlamanız şartıyla size bir günah yüklenmez. Ama, Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun ve bilin ki Allah tüm yaptıklarınızı görür.
Peygamber Efendimiz'in صلى الله عليه و سلم hanımlarından Hazreti Zeynep bin Caşh'ın odasında deri işleri yaparak gelirinin tamamını fakirlere infak ettiğini biliyoruz. Çalışan bir bayan kazancını eşine vermeyip infak edebiliyor. Kadının kendi mal varlığı da kendinindir, zorla el konulamaz. İstediği şekilde sarf edebilir.Fakat kadının eşi fakirse kazancını evine çocuklarının geçimine harcaması daha uygundur ve sadaka yerine geçer.
“Bir kimsenin harcadığı paraların en değerlisi ailesinin ihtiyaçlarına harcadığı para, Allah yolunda cihâd etmek için beslediği atına harcadığı para ve bir de beraberce Allah yolunda cihâd ettiği arkadaşlarına sarfettiği paradır.” Müslim, Zekât 38. Ayrıca bk. Tirmizî, Birr 42; İbni Mâce, Cihâd 4
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder