17 Şubat 2025 Pazartesi

İlk Tavsiye

Soru: "Bir genç efendim, gelse... ona ilk tavsiyeniz ne olurdu?"

Cevap: "İlk tavsiyem şu olur: Ağzına giren lokma bir. Ağzından çıkanlara dikkat et. Bir de salihlerle-sadıklarla beraber ol.
En mühim bunlar.

Bunların yanında;
Namaz. Namazı cemaatle kıl. 
Gözünü koru. Gözden hesap vereceksin. "Bu gözün neler gördü?". Yarın bunun hesabını vereceksin. 
Allah sana bu gözü niye verdi? Bu kulağı niye verdi? Bu beden gücünü niye verdi? 
Bak, Cenabı Hak ne buyuruyor: 'Kitabını oku!' -İkra! Kitabek- 'nefsin sana kâfidir.'
Yabancı bir şahit gelmeyecek.

Yeryüzü bile şahit olacak. "Burada çelme taktı, burada ibadet etti, burada irşad etti..."
Zeminler şahit olacak. Gözün, kulağın, bedenin şahidi olacak yani çok zor. Birçok şeyi unuttuk. ;
'vemen ya'mel miskali zerratin hayran yerah, vemen ya'mel miskale zerratin şerran yerah' 

-Zerre bile olsa değil mi efendim?

Yani zerreleri ortaya konacak. unuttuk birçok şeyi.
Asık suratla gezdik. Efendimiz hep tebessüm halindeydi. Yani asık yüzü olduğu yoktu. Fakat Hak çiğnendiği zaman biraz şiddet gösterirdi. Hak gasp edildiği zaman. Diğer zaman hep tebessüm halindeydi. 

Hatta sahabe geldi Uhud'da. "Ya Resulallah" dediler. "Beddua et" dediler. dişi kırıldı efendimizin. 

"ben rahmet peygamberiyim" buyurdu. 

Yani karda yürüyen kişinin izleri nasıl belli olur. O izlerden yürüyebilmek. 

veyahut da şöyle diyelim:

"gölgenin gövdeye olan sadakati gibi"
yani gölgeyi gövdeden ayırabilir miyiz? Gölge bu taraftan gitsin, gövde bu taraftan gitsin diyebilir miyiz?
Böyle bi sadakat...

Hiç yorum yok: